01 Şubat 2007

Dülük


Gaziantep’in 10 kilometre kuzeyindeki Dülük köyünde bulunan Dülük Antik Kenti’nde, 600 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulunuyor.
Dülük’te yaşayanların çakmaktaşı işlemeciliği yaptıklarına ilişkin bilgi ve bulgulara dayanılarak, bu yörenin Anadolu’da sanayiye ve teknolojiye beşiklik ettiği ifade ediliyor. Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Fatma Bulgan, 600 bin yıl öncesine tarihlenen kalıntılar elde edilen Dülük Antik Kenti’nin, kazı, çevre düzenleme ve tanıtım çalışmaları sonrasında Gaziantep ve bölgede turizmin gelişmesine önemli katkı yapacağını söyledi. Paleolitik çağdan bu yana insan yerleşimine uğrayan ve değişik dinlerin merkezi olan Dülük Antik Kenti’ne, Gaziantep’e gelen yerli ya da yabancı turistlerin hak ettiği ilgiyi göstermediğini kaydeden Bulgan, geçmişten bu yana bilimsel kazılar yapılan ve önemli kalıntılar ortaya çıkarılan Dülük Antik Kenti’ni de her yıl daha fazla yerli ve yabancı turist ağırladığımız mekanlarımız arasına katmaya çalışmalıyız” dedi.

Dülük Antik Kenti, paleolitik dönemden günümüze kadar iskan görmüş önemli merkezler arasında. Arkeolog Prof. Dr. Enver Bostancı’nın yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de Paleolitik devre ait buluntular (fosil ve ok uçları) ilk kez burada ele geçti. Yörede bulunan ve bugünkü adı Şarklı Mağara olan mağaranın duvarlarında ilk kez sayı sistemi kullanıldı.



Dülük, M.Ö 1525 yılında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından işgal edilerek, askeri üs olarak kullanıldı. Mustafa Güzelhan, ‘Ayıntap Tarihinden Notlar’ konulu araştırmasında, Dülük’ün, Hitit İmparatorluğu’nun parçalanması sonrasında kurulan Geç Hitit Krallıkları’ndan biri olan ve Asurlular’ın ortadan kaldırdığı Gummuhi Krallığı’na bir süre başkentlik yaptığını belirtiyor.Dülük’e sonraki yıllarda sırasıyla Asurlular, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Romalılar, Ermeniler, Haçlılar ve Müslüman Türkler hakim oldu.Dülük, bugünkü Gaziantep’in kurulmasıyla beraber önemini kaybetti.
Dülük Antik Kenti’nde, 500-600 bin yıl öncesine tarihlenen kalıntılar bulundu.Dülük’te yaşayanların çakmaktaşı işlemeciliği yaptıklarına ilişkin bilgi ve bulgulara dayanılarak, bu yörenin Anadolu’da sanayiye ve teknolojiye beşiklik ettiği ifade ediliyor. Antik Kent’ten günümüze ‘Şarklı Mağara’ ya da ‘Keber Mağarası’ gibi adlarla anılan ve kutsal tapınak olduğu düşünülen mağara ile taş ocağı, sarayın temel izleri ve çok sayıda kaya mezar ulaştı.

DELİCHONES KÜLTÜ’NÜN KÂBESİ
Bazı yabancı araştırmacılar, Kommagene bölgesinde filizlenen ve Antik Dönem’de büyük bir inanç olarak ortaya çıkan Jüpiter Delichones Kültü’nün bu bölgeden Anadolu’ya ve zamanla tüm dünyaya yayıldığını, Delichone Kültü’nün Kâbe’sinin bugünkü Dülük olduğunu ifade ediyor. Dülük’teki Zeus (Jüpiter) Dolichenus Tapınağı Roma Dönemi’ne ait en eski inanç merkezi.Zaman içerisinde, Hititlerin, Teşup Delichones (baştanrı Teşup’un kutsal şehri), Grekler’in Teşup’u Zeus’la özdeşleştirerek Zeus Delichones (Zeus’un kutsal şehri) olarak tanımladıkları Dülük’ün, Hitit inançlarının isim değiştirerek tüm dünyaya yayılmasına kaynaklık ettiği savunuluyor.
Dülük; Teşup, Zeus ve Jüpiter Dolichenus inançlarının kült merkezidir. Burada Hitit imparatorluk döneminde (M.Ö. 2.bin) gök ve fırtına tanrısı Teşup’un tapınağı mevcuttu. Teşup sol elinde şimşek demetiyle, sağ elinde çift ağızlı baltayla boğa üstünde durur halde taş üzerine kabartmaları işlenmiş, bronz heykelcikleri yapılmıştır. Hellenistik ve Roma döneminde Teşup’un işlevi aynı, fakat sadece adı Zeus ve Jüpiter olarak değişmiştir. Roma’lı askerler tarafından Jüpiter Dolichenos kültü sevilip büyük saygı görmüştür. Kendilerine güç versin diye, Jüpiter Dolichenus’un küçük heykelciklerini kolye olarak boyunlarına takan askerler, bu dini Roma’ya kadar yaymışlardır. Dülük’de Mitra inancı da mevcuttu. Dünya’da bilinen yer altına inşa edilen Mitras tapınaklarının (Mithraeum) en büyüğü, Dülük’te Keber tepesinin güney eteğinde bulunmuştur. İki salonludur. Yeraltı Tapınağının mihrabı konumundaki merkezi nişte Tauroktoni adı verilen boğa öldürme sahnesi kabartma halinde işlenmiştir.

Kaynakça

Hiç yorum yok: